17 Temmuz 2009 Cuma

Eshab-i Kiram

Eshab-ı Kiram Kimdir?


RADİYALLAHU ANHUM ECMAİN

Peygamber efendimizi hayatta iken ve peygamber olarak bir ân gören, eğer âmâ ise bir ân konuşan mü'mine "Sahâbî" denir. Birkaç tânesine “Eshâb” veya “Sahâbe” denir. Hürmet olarak Eshâb-ı kirâm denir. Peygamberimizi, kâfir iken görüp de, Resûlullahın vefâtından sonra îmâna gelen veya Müslüman iken, sonra mürted olan ya’nî Müslümanlıktan çıkan sahâbî olamaz.

Zaten Peygamber efendimiz, Eshâbından hiçbirinin sonradan kâfir olmıyacağını, ya'nî Müslümanlıktan çıkmıyacağını, hepsinin Cennete gideceklerini haber verdi.

Ehl-i sünnet âlimleri, Eshâb-ı kirâmı üçe ayırmıştır:

1. Muhâcirler: Mekke şehri alınmadan önce, Mekke’den veya başka yerlerden, vatanlarını, yakınlarını terk ederek, Medîne şehrine hicret edenlerdir.

2. Ensâr: Peygamber efendimize ve Muhâcirlere her türlü yardımda ve fedâkârlıkta bulunacaklarına söz veren Medîne şehrinde veya bu şehre yakın yerlerde bulunan Müslümanlardır.

3. Diğer Eshâb-ı kirâm: Mekke şehri alındığı zaman ve daha sonra Mekke’de veya başka yerlerde îmâna gelenlerdir.

Eshâb-ı kirâmın en üstünleri, Resûlullahın dört halîfesidir. Bunlardan sonra en üstünleri Cennet ile müjdelenmiş olan Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Talhâ, Zübeyr bin Avvâm, Abdurrahmân bin Avf, Sa’d bin Ebî Vakkâs, Saîd bin Zeyd, Ebû Ubeyde bin Cerrâh, ve Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin’dir.

Eshâb-ı kirâmın adedi: Mekke'nin fethinde on bin, Tebük Gazâsında yetmiş bin, Vedâ Haccında doksan bin ve Resûlullah efendimiz vefât ettiği zaman yeryüzünde yüz yirmi dört binden fazla sahâbî vardı. Bu konuda başka rivâyetler de vardır.

Allahü teâlâ, Eshâb-ı kirâmdan râzı olduğunu, onları sevdiğini Kur'ân-ı kerîmde bildiriyor. ve meâlen:

- Allah onlardan râzı, onlar da Allahtan râzıdır, ve:

- Hepsine hüsnâyı, Cenneti va'dettik, buyuruluyor. Allahü teâlânın sıfatları ebedîdir, sonsuzdur. Bu bakımdan Eshâb-ı kirâmdan râzı olması da sonsuzdur.Bunun için bu mübârek insanlardan bahsederken sıradan bir insandan bahseder gibi konuşmamalıdır. Her zaman edebli, terbiyeli olmalıdır.

Peygamber efendimizi sevenin, O'nun Ehl-i beytini ve Eshâbını, ya'nî arkadaşlarını da sevmesi lâzımdır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

- Sırât köprüsünden ayakları kaymadan geçenler, Ehl-i beytimi ve Eshâbımı çok sevenlerdir.

- Eshâbıma dil uzatmakta, Allahü teâlâdan korkunuz! Benden sonra onları kötü niyetlerinize hedef tutmayınız! Nefsinize uyup, kin bağlamayınız! Onları sevenler, beni sevdikleri için severler. Onları sevmiyenler, beni sevmedikleri için sevmezler. Onlara el ile, dil ile eziyet edenler, onları gücendirenler, Allahü teâlâya eziyet etmiş olurlar ki, bunun da muâhezesi, ibret cezâsı gecikmez, verilir.

- Allahü teâlânın, meleklerin ve bütün insanların la'neti, Eshâbıma kötü söz söyliyenin, üzerine olsun! Kıyâmette Allahü teâlâ, böyle kimselerin farzlarını da, nâfile ibâdetlerini de kabûl etmez!

- Kıyâmette, insanların hepsinin kurtulma ümidi vardır. Eshâbıma söğenler bunlardan müstesnâdır. Onlara Kıyâmet halkı da la'net eder.

Eshâb-ı kirâm, seçilmiş insanlardı. Üstünlükleri diğer ümmetlerden çok fazlaydı. Meselâ, Hz. Ebû Bekir, Peygamberlerden sonra insanların en üstünü idi. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

- Allahü teâlâ, beni bütün insanlar arasından ayırıp seçti. Bana eshâb ve akrabâ olarak en iyi insanları seçti. Bunlardan sonra, birçok kimse gelir ki, eshâbıma ve akrabâma dil uzatırlar. Onlara yakışmıyan iftirâlar söyliyerek, kötülemeye uğraşırlar. Böyle kimselerle oturmayınız! Birlikte yiyip içmeyiniz! Bunlardan kız alıp vermeyiniz.

Eshâb-ı kirâmın herbirinin ismini hürmetle, saygı ile söylemelidir. Birinin adı söylenince “radıyallahü anh= Allah ondan râzı olsun” denir. İkisi için “radıyallahü anhümâ= Allahü teâlâ o ikisinden râzı olsun” Birkaçı veya hepsi söylenince “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecmaîn” veya kısaca “radıyallahü anhüm= Allah onların hepsinden râzı olsun” denir.
GENİŞ BİLGİ İÇİN:
www.mehmetsaliharvas.tr.gg
www.dinimizislam.com
www.huzurpinari.com
www.hakikatkitabevi.com
Eshab-ı kiramın hayatını okumak
Eshab-ı kiram serisi (Sesli)
Ebu Bekr-i Sıddık
Ömer-ül Faruk
Osman-ı Zinnureyn
Aliyyül Mürteda
Talhâ Bin Ubeydullah
Zübeyr Bin Avvâm
Abdurrahman Bin Avf
Sa’d Bin Ebî Vakkâs
Said bin Zeyd
Ebû Ubeyde Bin Cerrâh
Hasan bin Ali
Hüseyin bin Ali
Aişe-i Sıddıka
Fatıma-tüz-zehra
Abbâs Bin Abdülmuttalib
Abbas Bin Ubâde
Abdullah Bin Abbâs
Abdullah Bin Amr Bin Âs
Abdullah Bin Atîk
Abdullah Bin Cahş
Abdullah Bin Ebi Bekr-i Sıddîk
Abdullah Bin Hanzala
Abdullah Bin Huzâfe
Abdullah Bin Mes'ûd
Abdullah Bin Ömer
Abdullah Bin Revâha
Abdullah Bin Selâm
Abdullah Bin Sühely
Abdullah Bin Ümm-i Mektûm
Abdullah Bin Zeyd
Abdullah Bin Zübeyr
Adî Bin Hâtim Tâî
Âmir Bin Füheyre
Ammâr Bin Yâser
Amr Bin Âs
Âsım Bin Sâbit
Berâ Bin Âzib
Beşir Bin Sa'd
Bilâl-i Habeşî
Büreyde Bin Hasib
Câbir Bin Abdullah
Cafer-i Tayyar
Cüveyriyye Binti Hâris
Dıhye-i Kelbî
Ebû Dücâne
Ebû Eyyûb-el Ensârî
Ebû Hüreyre
Ebû Katâde
Ebû Lübâbe
Ebû Mûsel-Eş'arî
Ebu Rafi
Ebû Sa’îd-i Hudrî
Ebû Seleme
Ebu Süfyan Bin Hâris
Ebû Talhâ
Ebû Zer-i Gıfârî
Ebüdderdâ
Enes Bin Mâlik
Erkam Bin Ebi'l Erkam
Es'ad Bin Zürâre
Fâtima Binti Esed
Feyrûz Bin Deylemî
Habbâb Bin Eret
Haccac bin İlat
Hadice-tül Kübra
Hafsa Binti Ömer
Hâlid Bin Sa'id Bin Âs
Hâlid Bin Velid
Halime Hatun
Hamne Binti Cahş
Hansa Hatun
Hanzala Bin Ebû Âmir
Hassan Bin Sabit
Hatîb Bin Ebî Beltea
Hubeyb Bin Adiy
Huzeyfe Bin Yemân
Hamza bin Abdülmuttalip
İkrime Bin Ebî Cehil
İmrân bin Husayn
Kâ’b Bin Züheyr
Kâ'b Bin Mâlik
Katade bin Nu’man
Meymune Binti Hâris
Mikdâd Bin Esved
Muaviye bin Ebi Süfyan
Muaz bin cebel
Mugire-Tebni Su’be
Muhammed Bin Mesleme
Mus'ab Bin Umeyr
Nevfel Bin Hâris
Nu'man Bin Mukarrin
Osman Bin Maz'ûn
Osman Bin Talhâ
Reyhane binti Semun
Ribi Bin Âmir
Sa’d Bin Ubâde
Sâbit Bin Kays
Sa'd Bin Mu'âz
Sa'd Bin Rebî
Safiyye Binti Abdülmuttalib
Safiyye Binti Huyey
Saîd Bin Âmir
Sâlim Mevlâ Ebû Huzeyfe
Seddad Bin Evs
Sehl Bin Hanîf
Sehl Bin Sa'd
Seleme Bin Ekvâ
Seleme Bin Hişâm
Selmân-ı Fârisî
Sevbân
Sevde Binti Zem'a
Süheyb-i Rûmî
Sümâme Bin Üsâl
Sürâka Bin Mâlik
Tufeyl Bin Amr
Ubâde Bin Sâmit
Ukayl Bin Ebi Tâlib
Ukbe Bin Âmir
Übeyy Bin Kâ'b
Ümm-i Eymen
Ümm-i Habîbe
Ümm-i Hânî
Ümm-i Hiram
Ümm-i Şerik
Ümm-i Ümare
Üsâme Bin Zeyd
Üseyd Bin Hudayr
Vahşî
Velîd Bin Velîd
Zeyd Bin Desinne
Zeyd Bin Hârise
Zeyd Bin Sâbit
Zeyneb Binti Cahş

Hiç yorum yok: